11 Eylül 2011 Pazar

Doğuruyorum;)

Herkesin bir doğum hikayesi var... ''Gittik de, yok bugün gelmez dediler, açıklık 4 cm olmuş bile aaammmaan bir de sancılarım başlamasın mı!!... falan filan;) Yok oğluşum biz de böyle şeyler olmaz;) Annen süper planlı bi hatun senin, öyle şansa bırakılır mı bu iş?!;) Aslında tam olarak şöyle oldu; senin yaklaşık 4 kilo doğacağını öğrenince baban ve ben oturduk dedik ki, hayatın kolaylaştırılmış versiyonundan alalım biz;) Çok da isabetli bir kararmış. Bu arada hemen bir not sıkıştırayım buraya bizim generasyonda çok sık gözlenmemekle beraber sezeryanı doğumdan saymayanlar(!) var;) O da birşey mi ben 44 saatte doğurdum gibi hikayeler ile koltuklarını kabartanlar hala mevcut. İnsanoğlunun acıya karşı duruşuyla alakalı anlatmak istediği garip hikayeleri ve bununla beraber gelen garip bir ruh hali vardır, bunu sana büyüyünce açıklayamayacağım çünkü ben de anlam veremiyorum;) Neyse konuya döneyim. 5 Temmuz'da doğumunun yapılacağı hastanede randevumuz vardı. Hastane turu. Her türlü bilgiyi edindik ve en son odaları gördükten sonra UPMC Magee Hospital da doğum yapmaya karar verdik. Kriterlerim şunlardı; evimize yakın olsun, ilk izlenimim mümkünse iyi olsun, ki bu çok önemli bir kere içim ısınmayınca olmuyor olamıyor 40 yıl geçse bazı şeyler, ayrıca temiz olsun, içime sinsin istiyordum. Kısaca temizlik ve yakınlık haricinde tamamen hislerimle hareket ediyordum;)) Ama hastane turumuzdan sonra baban da ben de tamamdır dedik. Orada doğacaktın. Karar verildi, 3 Ağustos'ta doğacaktın...
3 Ağustosa'ta 8.01 am. de aramızdaydın!  Baban doğumdaydı benimle beraber, hatta tam doğum anında şunlar yaşandı...
Kayıtlara geçsin diye yazıyorum babana ameliyathaneye girerken o kadar komik bi tulum giydirmişlerdi ki, ben zaten babanı gördüğüm anda ameliyathanede çok eğleneceğimizi anladım;) Önce beni hazırladılar ameliyathaneye alıp, sonra babanı aldılar. 
Olay başladı...
''Fıııuuuuşşş'' diye bir ses geldi!
Ben; ''Burak whipped cream sıkıyorlar karnıma, çok ciddiyim!!;))''
Burak ve ben kıkır kıkır gülüyoruz bu sırada...
Doktor bu sırada benim minik Peanut'ımı karnımdan çıkarmaya çalışıyor ve bana sert bi sesle ''Don't move!! diye sesleniyor''.
Daha bir ciddileşiyorum.
Ben bayağı gülüyormuşum meğer;) Veee 1. sn sonra ''ıngaaaa!!''...
Kısaca çok mutlu bir anımızda aramıza katıldın sen;) Hep mutlu anlar paylaşmak isterken seninle gelişin bile bir espri üstüne oldu miniğim...
Hastanede tamı tamına 3 gece yattık...Her gün fiks domates çorbası içtim;) Ketçap çorbası diyelim...
Baban ve anneannen hep yanımdaydılar. 2. gün sünnetin ve hepatit aşın oldu. Bunlarla ilgili yazacağım sonra sana;) Şimdi kısa ve genel bir bilgi veriyorum.
Ve eve geldik...

Hoşgeldin Miniğim dünyamıza...Senli hayatın keyfini çıkarmak düşer bize bundan sonra;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder